İTİRAF VE ÇAĞRI – Nurettin İşçi
Değerli sayfa arkadaşlarıma,
Bu sayfaya abone olana kadar çevre bilimi ve HES‘ler konusunda çok fazla bilgi sahibi değildim.Hoş şimdi de değilim.Sadece her normal vatandaş kadar.Oysa şimdiler de bir takım kavramları öğrendim,konuya daha bir yakın oldum ve ilgimde arttı,artarak devam ediyor.
Ömrümce kalpten inanmadığım davaların peşinde olmadım.Burada bu konu ile ilgili kendi ruhumda oluşturduğum bir gerekçe var ve onu doğru buluyorum ve buradayım ve gücüm oranında olmaya devam edeceğim.
Yani “Neden buradayım?” diye kendime sorduğum sorunun cevabını biliyorum artık.Böyle olmasa idi burada olmazdım…Bu samimi itirafımdan sonra esas anlatmak istediğime geleyim müsaadenizle.
Gerek platformda gerek Solaklı vadisi ana sayfasındaki makalelerin hemen hepsini okudum okuyor anlamaya çalışıyorum…Herkese emeğinden dolayı teşekkür ederim…
Dün ve öncesinde (isim vermeyeyim zaten yayınlar orada) yapılan yayınlardan,Rizeden ve ülkemizin başka yerlerinden bahsedildi HES ler konusunda.Ve özellikle Çaykarada jandarma ile halkın karşı karşıya gelmesi olayı beni etkiledi…
İlk defa beni sonuna kadar okumanızı rica ediyorum. Uzunca süre düşündüm paylaşıyorum ve bir çağrıda bulunuyorum:
Bazı kavramları tekrar yerine oturalım önce:
HALK:Aynı ülkede(sınırları çizilmiş hukuki bir alan) yaşayan ve o ülkenin vatandaşı olan-yurttaş-insan topluluğu.O ülkede yaşamayıp lakin vatandaşı olanlar dahil.
DEVLET:Bir ulus,yada uluslar topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık.Toplumun siyasal örgütlenişi ve örgütlerin tümü
Her iki kavrama baktığımızda Devlet ve ülke kavramlarının Halk kavramından sonra geldiği yada asıl kavramın içinden oluştuğu anlaşılmaktadır.Bir diğer deyişle esas olan HALKTIR!…
Tam bu noktada dünkü üzüntülerimin sebebiyet verdiği bir soru geldi aklıma: Ben mi (ben:halk manasında kullanılmıştır) büyüğüm devletmi? Vatanın(ülkenin) sahibi ben miyim, devlet mi?
Hukuk bunu muhakkak tarif ediyordur. Bizlerde biliyoruz, üstünlüğün kimde olduğunu. Sadece uygulamalarda öncelik olan durumlar vardır,devletin yaptığı ve yine halk adına...
O halde soru şu:Net örnekle söyleyeyim ki tam anlaşılsın.
SOLAKLI DERESİ VADİSİ DEVLETİN Mİ HALKIN MI?
MERALAR DEVLETİN Mİ? HALKIN MI?
Devlet taraf mıdır?
Soru:DEVLET, HALKIN GELECEĞİNE ZARARI OLAN DAVRANIŞ BİÇİMLERİNDE KENDİNİ HAKLI BULABİLİR Mİ Kİ, TARTIŞILAN KONUDA HUKUK BUNA CEVAZ VERSE DE TEMELDE HAK HALKIN DEĞİL Mİ?
Yasalar yetersiz ise ne olacak? Sorusu da var ve ayrıca,yasa günün koşullarında,yaşamın bütün faktörleri göz önüne alındığında halka karşı ise ne olacak.Cevap değiştirilecek.Yasaları yapanda halkın kendisidir. O halde?
Devlet jandarmayla gelip burası benimdir istediğime satar, istediğim ruhsatı veririm diyebilir mi? Diyebilmeli midir? …
Bakınız Çamburnuna…
Sadece devletinmi orası ve bizim yeşilliklerimiz.O zaman yeni bir tartışma açılması lazım:Devlet nedir?
DEVLETİN TARİFİ YENİDEN YAPILMALIDIR.
Devlet, Halk için mi var? Halk, Devlet için mi?
Devlete o malı kim tahsis etti. Halk(ben) isem geri alıyorum derim diyorum…
Şimdiye kadar açılan davalarda savunmalarda(Sn.Mesut Yılmaz zamanında Rize’deki mahkemeler vs.) Avukatlar bu tezle savunma yaptılar mı bilmiyorum? Açıkcası ve çağrıda bulunuyorum. Sayın Platform:
İşte bu nedenle dernekleşmelisiniz.
ÇAĞRI:Yukarıda belirttiğim gerekçe ile Devleti Solaklı Vadisi örneği ile Mahkemeye vermektir.
Gerekçe:Devlet benim malımı bana karşı ve zarar verecek nitelikte kullanamaz.Kullanmamalıdır.
Hukukçular başka cümleler kurabilirler özü budur.
Bence buradan başlamalıyız.Diğer bütün çalışmalar saygı duyulacak çalışmalar olup,sonuçları bakımından soru işaretleri vardır. Tabii ki devam edeceğiz her türlü dayanışmaya.
Temelde sorun çözülürse sadece Solaklı vadisi için değil ülke çapında bu yara temizlenmiş olur.Ben böyle düşünüyorum.
Saygılarımla,
Nurettin İşçi