40 yıl sonra bulduğumuz Türkçe öğretmenimiz Murat Cihan’a…
Adem ile Ferhat eş oldu bana
Kalk gidelim dedik Murat Cihan’a
Gücümüz var hükmedelim zamana
Dükkanlar zamanı satmıyor hocam
———————————————-
Yıllar sonra bulduk Beşikdüzü’nde
Çizgiler belirmiş güzel yüzünde
Asillik var benliğinde özünde
Asaleti kantar tartmıyor hocam
————————————————-
İmbiklerden süzüm süzüm süzüldün
Beynimize mühür oldun kazındın
Gönlümüzün en başına yazıldın
Kimseler yerini tutmuyor hocam
—————————————————-
Kırk yıl oldu tam, gündüzlü geceli
Taşhan Okulu’nun bitti mecali
Gülizarın bağı banı göçeli
Şeyda bülbüllerin ötmüyor hocam
————————————————
Sohbet ettik, sorduk gelen gideni
”Hastalık” demişsin ”sarmış bedeni”
Metin ol, cesur ol, yırt şu kefeni(!)
Dert ömüre ömür katmıyor hocam.
————————————————
Sen gideli bak büyüdük, serpildik
İşçi, memur, türlü meslek edindik
Kimini genç yaşta toprağa verdik
Kiminin bacası tütmüyor hocam.
————————————————
Gezip dolaşsam da bunca diyarı
Tanıyıp dinlesem, genç- ihtiyarı
Her biri bin kırat elmas ayarı
Sözlerin aklımdan gitmiyor hocam.
————————————————
Can bedende bulmaz ise nihayet
Bu işin devamı gelecek elbet
Çay bahçelerinde bir saat sohbet
Kırk yıllık hasrete yetmiyor hocam.
———————————————————
Tahir! artık burda noktala sözü
Her zaman üstünde ”Cihan’ın”gözü
İki adımlık yol şu Beşikdüzü
Bu öykü burada bitmiyor hocam…
Tahir Bulut